26 Ağustos 2008

BALKON=TERAS=HUZUR


Bu evi almaya niyetlenip ilk geldiğimizde inanılmaz bir mutluluk duymuştum balkona çıktığımda,büyük ve önü açık,her daim aydınlık hatta denize bakan balkon yüzümüze acaip bir sırıtma yerleştirivermişti:))
çünkü ara sokaklardaki evlerinde bile balkona çıkmadan duramayan bendeniz, balkonunu bir yaşam alanına çevirmekte oldukça inatçı:)..

Benim için balkon=yazmak-çizmek=müzik dinlemek=kitap okumak=ÇAY=sohbet
gece ise nescafe-radyo ikilemidir.
yani huzur anlamını taşır.

Zira eski evdeki ufacıcık balkona tahta bir divan ve dar dolap yaptırıp açılır kapanır masa sığdırıp bir de camın önüne çiçekler ve radyo koyup mutlu mesut yaşamayı elindekilerle kendi cennetini yaratmayı bilmişimdir yıllarca.

Çocukluğum kare şeklinde minnacık bir balkonda geçmiştir,oraya her yaz bir iskandinav kanepe(cırt yeşil ve tahtaları cilalı meşe formika) ve sehpa konur küçük bendeniz kitaplarını doldurur o sehpaya bütün gün oturup okurdu diğer yandan da arka tarafa bakan balkonlardaki hayatları izlerdi..Hayaller kurar,kendini unuturdu annesi onu yaşıyor mu diye gelip bakana kadar:))

Ama cadı ve duyarsız olarak gördüğü(bazen de yara almaması için hayattan itinayla öyle olması için uğraştığı) kızı ,yanıbaşında kocaman deniz manzaralı balkonu görünce o gün hayatı boyunca unutmayacağı bir duyarlılıkla aslında içinde nasıl bir pamuk olduğunu gösterip ağlatmıştır:)
Hani şu sallanan sandalye durumu
Unutmadan,aldım o sandalyeyi ama hala koymadım balkonun köşesine,birazdan üşenmezsem koyup resmini çekicem sizin için.

YAZININ DEVAMI İÇİN BURAYA TIKLAYIN


Neyse evde daha marangozlar var iken geldiğimde balkondayım,bir tek masa ve sandalyeleri yollamıştım sadece eve .
Derken ben balkonda çalışanlara yemek getirmiş hazırlarken bir yandan da çene çalarken şöyle olsun bunu da yapsanıza diye mahalle eşrafı tabi aniden bir gürültü camlar çerçeveler değişip ne kadar gömme dolap varsa(dolap içlerine metrelerce kablo lamba spot sokuşturan zevki seveyim:))
bendeniz onları fırlatırken izlemeye doyamadılar.
Evi yeniden yıkıp yapıcaz mı diye izliyorlardı sanırım.
Hatta ev nasılsa boş diye badanacı kapıyı açık bırakır gelir bakarlar,mutfak gelir benden önce yeter bakarlar,böyle bir durum sözkonusu,çok eğlenceli:))
Eee hele balkonlardan hayatı izlemek bambaşka..
Karşı apartman -bizim site dışı ama balkonu tam benim sağ yanıma daha doğrusu bal gibi dibime denk gelen- perde kımıldadı.
Hatta sevindim ben de tanışıcaz en azından merhaba diyecek herhal diye.
Ben burdayım öhömm edasıyla perde düzeltiyomuş gibi dakikalardır kıvranan sonunda dayanamayıp balkona çıkan komşuyla bir gözgöze geldik ki-en samimi olunacak en yakın cam onunkiydi:)

Amanın!! hani gençlik döneminizde anlamsız ve sebepsiz yere yada basit nedenlerle birilerinden hoşlaşmazsınız,hatta hazzetmezsiniz ve her görüşünüzde "hıhh" diye kafanızı çevirisiniz ya vebalı görmüş gibi.Üstüne üstlük benim çok yakın ama bağlarımız kopmuş bir akrabamla evlenmiş:S
Bu 24 virgüllü cümleden anlayacağınız üzre,onunla gözgöze geldik!
İkimizde 22o wolt cereyana tutulmuş gibi sarsıldık,yalpalandık ama artık çok geçti!
Kahpe kader bizi burun buruna sokmuştu,en kötüsü de her ikimizde ev sahibiydik.
Yani bu da bu işkence sonsuza kadar süredebilir,
kötü komşu yeni bir evsahibi de yaptırabilir demekti.
O içeri kaçarken yüzümde hain bir sırıtmayla ve donmuş merhaba gülümsememle kalakaldım.

V e sürekli tuhaf bir iletişme çabası bizi zaman zaman çok eğlendiriyor:)
Vücut dilini kullanmaya çalışıyor sanırım.
Mesela o balkonda bakınırken kazara bizim balkona biri çıksa bir vakit süzüp sonra çimdiklemişler gibi içeri kaçar.
Beni geçtik büyükler bile gelse insani bir şekilde gülümsemez hayvani bir tavır sergilemekten çekinmez.
Öte yandan balkonu oturmaya müsait olmadığı halde biz ne zaman otursak(ki bizim bütün günümüz,öğünlerimiz,ara menülerimiz balkondadır ve bu sabittir) o da koşarak içerden itiyorlarmış gibi çıkar,sonra sağa sola bakar ne yapacağını bilemez şekilde ve balkonda kova sandalye ne eline geçerse içeri taşır koşturur çalıcaklarmış gibi:))
Balkonu yıkarım o da suyu alır koşar,cam silerim o da siler,kış kıyamet demez ben kapıyı aralarım süpürürken o anda hemen açar sonuna kadar
Ve en kötüsü bunları yaptığını bizden başka farkeden olmasa paranoyak damgası yediğimizle kalıcaz:S
Geçen gün tenteyi indirip kaldırıp ses yapınca oğluşa fısıldayarak dedim ki
"aman oğlum yapma şunu ya dikkat çekme koşturucak şimdi görünmemeye çalışıyorum ooff"
cadı da aynen fısıldayarak devam etti tabii
"şşşştt napıyosun yaa yakında mekan değişmemiz gerekebilir,tanınmamaız lazım aranıyoruz kırmızı bültenle"
koptuk tabi ama nasıl bu sefer de gülüşmemize çıktığını belirtmemize gerek yok sanırım:))

Dün gece de çay bahçesine gittik karşımdaki şahane bi yer resimlerini çektim,her yerinde şadırvanlar var şıkır şıkır çok içaçıcı tahta çardaklar var masaların üzerinde,yeşil ve kırmızı sandalyeler..
Hatta hep gözüm takılırdı gelip geçerken,hala gidip bir çay içememiştim ama bridgetim annesi ve biz cadımla gittik bi akşam keyfi yaptık kii oohh nasıldda esiyordu alışkanlık yapabilir burası bende yarın akşam da tavla oynamaya niyetimiz var briyle:))

Dönüşte gene balkona çıkan komşucağızım bizi aşşağıda kikirdeyerek gelir görünce bir sarktı ki düşücek tutucaz diye bekledik bi süre:))

Ben mi?takıyor muyum?
Asla!
Keyfimi kaçırmaz böyle küçük şeyler ve asla istifimi rahatımı bozmam kimse için..

Hatta çook eğleniyorum içten içe bakalım bugün ne aksiyonlar yapıcak diye:)

Öpüldünüz...

7 yorum:

Zeugma dedi ki...

Şans işte..Ne güzel anlatmışsın.
Takmadığını,canının böyle şeylere sıkılmayacağını zannetsen de ''Sinek küçüktür ama mide bulandırır'' Bendenizciğim..
Kendini ne kadar telkin edip Pollyannacılık oynamaya kalksan da ı-ıhh :(
Dünya böyle n'apalım.Üç kuruşluk keyfi kaçıracak bir şey illa bulunur,çıkar yani illa ki..
Ya sahi o kadının yerine ben otursaydım ya o evde :DD
Ayrıca o balkondan kaçan kadınlar her yerde var inan.Sanki hemen gözgöze gelip kapısına dayanacağız zannederler..Eee,kuş beyinli olmak böyle bişi işte :DD
Ya canımsın.Biraz sinirlendim.Çünkü bu yazı o tür insanlarla her daim karşılaşmış alan beni sinir etti güzelim ya: )
Neyse ki senin gibi bir iyilik perisine derdimi anlatıp rahatladım.
Sevgiyle kal her daim ...

Nurtella dedi ki...

Evet bunu benim keyfimi kaçırmasına,yıllardır özlemini çektiğim balkonumdaki huzurumu bozmasına izin vermemeye çalışsam da,illa gelenin dikkatini çekiyor çekmek için herşeyi yaptığı için..

İşin özü şu ki,ne balkonunda bir dost,ne kahveye gelen bir komşu,ne bir arkadaş görmedik daha.Bir kula selam verirkende görmedim.
Sanırım sorunu bu..
Sevilen insan bu denli yalnız olur mu?Bir tek bile samimi dostu olmaz mı kapısını çalan?
Genel bir tavır sorunu var insanlarla sanırım..
Ve asıl acınacak durum bu.:(

emine2003 dedi ki...

O güzelim balkonda hayatın keyfini çıkar. Şöyle komşuna doğru ayaklarını uzatarak, şöyle salına salına bir balkon sefası ve çay sana yakışır...

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Onu bunu bırak gülüm. Atıver sen çayı ateşe, geliyorum balkon sefasına.:))

Emre dedi ki...

Hop Hoppp noluyo ya bende gelcem o balkona bir bardak fazla koyun masaya mümkünse de ince belli olsun olurmuuuuu:) öpüyorum seni güzel kadın. (ince geçerken benide al he unutma sakın)

иαℓαи dedi ki...

bende balkon sefası istiyorum:)

Flame dedi ki...

Bendeniz, bende balkon severim. Nedense kendi balkonumdan çok alt katta oturan kayınvalidemin balkonun da vakit geçiriyorum. Orda sohbet ve kahve faslı daha keyfili oluyor. Akşam yemeğinden hemen sonra bir fincan kahve olsam....