09 Ağustos 2021

Günaydın

 

Biraz ucundan diye başlanan her gün bu şekilde bitmeye meyilli, çünkü sabikamiz var bu konuda itiraf edelim. Yaptığım etkili sentez gördüm ki bozduğum an miskinlik, şişkinlik, hazımsızlık gibi sinyaller verip bana yapma diyor, verdiğim kilo ve sıkılaşma canla başla muhafaza ediliyor, sığmayan pantolonlar bu kadarcık kilo verimiyle rahatça kapanıyor.

Çünkü kof bir su kaybi değil. Sokağa çıkmaya erinirken yürüyüşe çıkıp evde de spora devam edebiliyorum.

Yani ben bu bedene borcumu ödeyip kalan kilomu ki 10 max 13, hayatım boyunca bu beslenme düzenini koruyup yaşlanma sürecine de dur olmasa da yavaş dostum diyebilirim.✌️ Kahvemi içerken yazdım bunları.Zihnim açıldı çünkü #KGK ☕

Yaptın mı bi hata? Demek vücudun yada nefsin istedi yüklenme kendine bu yemeğe sığınma getirir kodlanmış çünkü, kırdık bunu orda durma , kontağı kapatma devam diyorum dostum, yağ yakmaya devam etmek için mümkün mertebe bozmayalım gaza basalım boşa yakmasın, emekler zayi olmasın değil mi? 

O zaman günaydın, eee bugün ne yiyoruz?

.

.

#ketodietbook #ketodietlife #bulletproofcoffe #kurşungeçirmezkahve #ketosentez

#ketoeating #ketojenikekmek #ketodietrecipes #ketodiettracker #ketodietreset #ketodietresults #ketojenikbeslenmenotları #ketojeniktarifler #ketojenikdiyetdayanismasi #ketodiettr #ketodietbread #ketojenikyasam #intermittentfasting #if #aralıklıoruç #ketodietfood #ketodietlifestyle #ketojenik #ketodietturkiye #ketodiets #yourketodiet #ifketodiet

25 Temmuz 2021

Aç karnına kahve?

 Bahsettiğim yazı bu, ameliyat sonrası marjinal ülser riskini arttırdığı için sevgili doktorum @evrendilektasli.cerrahi kahve tüketimi konusunda bizi uyardi günde 1-2 minik fincan türk kahvesi ya da kafeinsiz #decaf iznimiz vardi yaklaşık 2.5 yıl nerdeyse hiç kahve içmedim.

#Repost @saglikliyasiyoruzcom

• • • • • •

KAHVALTIDAN ÖNCE KAHVE İÇMEK KAN ŞEKERİ KONTROLÜNÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR

İki gündür kahveyle ilgili yazılar paylaşıyoruz. Bir çok soru geldi. Hem o sorulara cevap olması hem de bazı kişilere hatırlatma olarak bu yazıyı paylaşıyor, şimdilik kahve yazılarına bu yazıyla bir virgül koyuyoruz. 

Kahve tabii ki şekersiz ve kremasız içilmeli… 

Granül kahve olmamalı. Biz cahiliye dönemimizde granül kahve içiyorduk, 10 yıldır granül kahveyi eve bile sokmuyoruz. 


Biz kahveyi öven çalışmaların / haberlerin kahve endüstrisi tarafından yaptırıldığını düşünüyor ve günde iki en fazla üç fincan Türk kahvesi içiyoruz. Saat 16:00’dan sonra kahve içmiyoruz. Aslında hiç içmesek belki de en doğrusu ama keyif aldığımız için içiyoruz. 


2018 yılında paylaştığımız “Starbucks, California'da kahve ürünlerine 'kanser uyarısı' koyacak” başlıklı yazımızı #syakrilamid etiketi altından okuyabilirsiniz. 2. ve 3. Fotoğrafa da görsellerini görebilirsiniz. 


Bu haberi okuyunca Tükçe’deki kahvaltı söcüğünün ne kadar doğru olduğu ortaya çıkıyor. Ben @a.okancaglar hesabında her gün kahvaltılarımı ve yediklerimi düzenli olarak paylaşıyorum. Orada sık sık kahvaltının adı üstünde KAHVE - ALTI olduğunu yani kahveye altlık olduğunu dile getiririm. İngiltere’de yapılan bir çalışma da kahvaltı (kahve altı) sözünün çok yerinde olduğunu gösteriyor. 

“Bath Üniversitesi Beslenme, Egzersiz ve Metabolizma Bölümü araştırmalarınca yapılan bir çalışma vücudun kesintili bir gece uykusundan sonra aç karnına içilen kahvenin kan şekeri kontrolünü bozduğunu gösteriyor. Araştırmacılar sabah mutlaka kahve içilecekse önce kahvaltı yapılıp sonra içilmesini öneriyor. Bu konuda kafeinin kan şekeri üzerindeki etkileri konusunda daha ayrıntılı çalışmalara ihtiyaç var.” deniliyor. 


Özet çeviri: Nurçin Çağlar Sağlıklı Yaşıyoruz®

Kaynak: https://www.foxnews.com/food-drink/drinking-coffee-before-breakfast-negative

24 Temmuz 2021

Kahve

 Burada #kahve konusunda pek çok bilgi olacak bu sabah repost ettiğim değerli bir kaynakla başlıyoruz ☕



KAHVE İLK YUDUMUNDAN İTİBAREN VÜCUDU NASIL ETKİLİYOR? 

"Gurme Focus kurucusu Dr. Owen Bain kahvenin vücut üzerindeki etkilerini araştırmış ve 9 etkisini sıralamış. 

1- BEYİN GÜCÜ VE HAFIZA:

Kafein bir uyarıcıdır ve kahve içtikten 20 dakika sonra daha dikkatli olursunuz ve konsantrasyonunuz artar. 

2- GÖZLER:

Kahve içtikten 20 dakika sonra kafein adrenalin salgısına neden olur bu da göz bebeklerinizin hafifçe büyümesini ve görüşünüzün keskinleşmesini sağlar. 

3- AKCİĞERLER:

Kafein akciğerlerin açılmasına yardımcı olur böylelikle nefes almak kolaylaşır. 

4- NABIZ VE TANSİYON:

Kahve içtikten kısa bir süre sonra tansiyon çok az yükselir. Eğer sadece bir fincan içerseniz tansiyonunuzdaki küçük artışa bağlı olarak nabız düşer. Ancak birkaç fincan içerseniz nabız yükselebilir.

5- MİDE:

Kafein midedeki asit seviyesini arttırır, bu da sindirime yardımcıdır. Aç karnına kahve içmekten kaçının, mide sıvılarının artması şişkinlik ve mide yanmasına neden olabilir. 

6- BAĞIRSAKLAR:

Kahvedeki bazı bileşikler bağırsakları uyarır ve dışkının normalden daha hızlı atılmasını sağlar. 

7- UYKU:

Akşam geç vakitte kahve tüketilirse uykuyu kaçırabilir çünkü ana uyku hormonu olan melatoninin salgılanmasını geciktirir. 

8- ENERJİ:

Kahve yorgun hissetmenizi önleyecektir fakat üç saat sonra kafeinin etkisi geçecek ve bir enerji çöküntüsü yaşayabilirsiniz. 

9- RUH HALİ:

Kahve iyi hissetmemizi sağlayan dopamin hormonunun salgılanmasını uyarır. Endişeyi düşürür, mutluluk duygularını arttırır." 

SY Notu: Kahve tabii ki şekersiz ve kremasız içilmeli, granül kahve olmamalı. Biz bu tür çalışmaların / haberlerin kahve endüstrisi tarafından yaptırıldığını düşünüyor ve günde iki en fazla üç fincan kahve içiyoruz.  Saat 16:00’dan sonra kahve içmiyoruz. Kahvede kanser davetiyesi #syakrilamid olduğunu da unutmamak lazım 

Çeviri: Nurçin Çağlar Sağlıklı Yaşıyoruz®


Kaynak: https://www.telegraph.co.uk/food-and-drink/features/how-coffee-affects-your-body-from-the-first-sip/ #sağlıklıyaşıyoruz #sykahve #kahve #doktor #diyetisyen #eczacı #hemşire #saglik #beslenme #diyet #kilo #fonksiyoneltıp #fonksiyonelbeslenme #fonksiyoneltıpdiyetisyeni #fonksiyoneltıpyaşamkoçu

22 Temmuz 2021

Ketosentez mi?

 Çok yakında ketojenik beslenme, aralıklı oruç, öğrendiğim mükemmel tariflerle aslında gayet hayatımıza entegre edilebilir bilgilerle buradayım.


Yazmak her zaman iyi gelir🤗

01 Temmuz 2021

Sana mı zayıfladım!

Yine kendime verdiğim sözümü tutamamış kaç yıl  bir satır yazmaya üşenmişim, 
daha önce bahsettiğim instagram ve facebook yüzünden, ha oralarda da aktif değilim özellikle facebook yalnızca doktorumu ve sağlıkla alakalı gruplarımızı arada takip ettiğim bir platform sadece.
Ama sanırım instagrama biraz daha fazla içimizi döküyoruz, gerçi bu ne gerek vardı tarzı garipsemeler yüzünden zamanla içimize kaçmamıza neden olsa da (zaman zaman) elbette bi blog değil benim açımdan.

Son zamanlarda içimin dolu dolu olduğu bir konu bu ve obeziteyi bi kenara bırakın normal kilosunun üzerine biraz çıkan herkesin bu dertten muzdarip olduğunu görüyorum sık sık.
Bu yüzden sadece bu konuya odaklı gibi görünse de yine benden bizden sizden konulara dokunmak fikir beyan etmek, ahkam kesmek atıp tutmak istiyorum, dürüst olalım bu platformlar bunun için var ama ne kadar saygılı ve tahammül eşiği yüksek olursa insanlar birbirine karşı o kadar fayda sağlanabilir bu e-günlüklerden diye düşünüyorum.
Motivasyon ve pozitif enerjiye en ihtiyaç duyduğumuz günler yazık ki sürekli çatışmalarla geçip gidiyor, yazık ettiler özellikle genç nesil..

03 Ocak 2017

Tip 1 ve Tip 2 Diyabet ne demektir?

Tip 1 ve Tip 2 diyabet hastalıkla yeni tanışan hastaların bazen karıştırdıkları ve hasta yakınlarıyla aralarında bazen tartıştıkları önemli bir noktadır. Diyabetinin rakamını öğrenmek isteyen hastalar zaman zaman olmuştur. Bu iki hastalık isimleri benzer olsa da birbirlerinden çok farklı patafizyolojik oluş mekanizmalarına sahip hastalıklardır.
Tip 1 diyabet vücudumuzdaki pankreasın otoümmün olaylar sonucunda hasar görerek insülin üretemez hale gelmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Tip 1 diyabette insülin tedavisi mutlaka en başından itibaren gereklidir ve bu hastalar insülin kullanmadıkları takdirde yaşamlarını idame edemezler.
Tip 2 diyabet ise toplumda daha çok görülmekte ve hastaların yaklaşık %90’ının oluşturmaktadır. Tip 2 diyabet daha çok genetik faktörlerin hazırladığı insülin direncinin hastaların çok büyük bir kısmında yer aldığı ama bunun yanı sıra insülin salgılama bozukluğunun da iştirak ettiği bir diyabet formudur.Tip 2 diyabette hastaların kilolu olması ve hastalığın daha çok orta yaşlarda ortaya çıkması bunun daha önceki yıllarda erişkin tip diyabet olarak adlandırılmasına yol açmıştır. Tip 1 diyabet ise çocuklarda daha sık görülen bir form olması nedeniyle önceki dönemlerde jüvenil tip olarak adlandırılmıştır. Oysa bugün Tip 1 diyabetin daha ileri yaşlarda görülebildiği ve Tip 2 diyabetin de çok erken yaşlarda görülebildiğini bilmekteyiz. Ancak bunların oluş mekanizmaları son derece farklıdır.
Tip 2 diyabetik hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri, beslenmenin düzenlenmesi, egzersiz yapılması ve bununla birlikte oral antidiyabetiklerin öncelikle kullanılması söz konusudur. Ancak ilerleyen dönemlerde Tip 2 diyabetik hastaların da insülin salgılama kapasitelerinin azalması sonucunda onlar da Tip 1 diyabetiklere benzer şekilde insülionopenik yani insülin salgılama yetersizliği olan konuma ilerleyebilmektedirler. Bunun yanı sıra böbrek fonksiyonlarındaki kayıplar ve karaciğer yetersizliği olan bireylerde ve özel koşullarda tip 2 diyabetiklerde de insülin kullanılması gerekebilmektedir.
Bir başka deyişle insülin tedavisi tip 2 diyabetli hastalarda başlangıçta ilk tercih edilen tedaviler arasında yer almamakla birlikte yaşam boyunca hastaların ihtiyaç duyabileceği bir tedavi seçeneğidir. O açıdan etkin değerlendirmenin ötesinde bunun mutlaka etkin bir şekilde planlanması son derece önemlidir.

Şimdi bu açıklamanın ardından benim tip2 ve ileri derece diyabetim olması nedeni ile başta yüksek doz insülin ve göz bozulması dahil, ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kaldığımı ve hayatımı nasıl zorlaştırdığını ilk bölüm olarak anlatmış olayım sizlere. Çok geç oldu biliyorum ama umarım sran arkadaşlar okuyordur:(

31 Ekim 2016

İnanamıyorum

Aman tanrımmm sesimi duyanlar olmuş ve beni ziyarete gelmişler o zaman hemen kahveleri yapmalıyım:) ve kırk yıl hatır süreci başlasın!!
Öncelikle yalnız olmadığımı görmek çok güzel başta Deeptone a borçluyum ilk teşekkürlerimi,
sonra yolu düşen ,gelen, selam veren her dosta. Sesimin bir yankısı varmış ve size borçluyum bunu.
Yazmanın en güzel yanı bize yeni pencereler açmasıdır her yaş her konum her türlü farklı hayatlar yaşayan insanlar burada yazarken eşitiz ve en güzeli paylaşıp diğer pencereden dinleyebilmek,izlemek  değil mi hayatı?

Bu aralar ne yapıyorum? 
Kaldığım yerden devam etmek gerekirse anlatmaya araştırmaya ve durma sürecinde olan kilo verimime çareler bulmaya çalışıyorum, bir instagram açtım yediklerimi içtiklerimi yaşadıklarımı paylaşmak benimle aynı süreçleri geçirmiş arkadaşlarla iletişimde olmak için ve bakıyorum aynı süreci geçirmişler ama dikkatli olmam gerektiğini biliyorum.
Şu anda verdiğim kadarı bile benim için ideal ama böyle bir taşın altına elimi koymuşken devam etmek istiyorum güzel haberlerimse diyabetten nerdeyse tamamen kurtulmuş olmam:))

Şimdi kedimi kucağıma alıp sizleri ziyaret edebilirim, çok teşekkür ederim iyi ki dönmüşüm.

20 Ekim 2016

Roux-en-Y Gastric Bypass

Hiç duydunuz mu?
Basın ve televizyonlarda zaman zaman sonu ölümle bittiği için haber olan obezite operasyonlarından yalnızca biri özetleyecek olursak. Yararlı yanları ve obezite ile birlikte nelerin çaresi olduğu ise nedense hiç yakası açılmayan bir konu olarak kalmaya devam ediyor. Diyabet mesela, bana son 5 yılımı zehir eden, kilo vermemi imkansız hale getiren ve beni eve hapseden diyabet. Tansiyon, karaciğer yağlanması, hayata dair olanları ayrı bir yazıda anlatsam daha yerinde olur.
Tv de çıkan doktorlara itibar etmeyiniz desem çok abartmış olmayacağım. Genelde tüp mide mucizeleri ile öncesi sonrası yapsalar da, yıllar sonrasını da ele alacak olursak çok daha büyük ayrımları olan ve farklı bir tür. Ben araştırma yaparken çok zorlandım internette. Doktorlara ait facebook sayfaları olmasa çok daha zor olurdu ama fikir birliğine varmak bazı konularda çok zordu.
Mesela tüp mideden oldukça farklı opsiyonarı olan ve çok daha zor bir ameliyat bu.
Risk almak değil cebini doldurmak isteyen doktorlar da ne yazık ki kulağımıza geliyor ama aslolan sizin vki ve sağlık değerlerinize göre hangi ameliyata gerek duyduğunuzu uzun bir tahkik sürecinden sonra doktorunuzun karar vermesidir, bu yüzden de doktorunuza gerçekten güvenmelisiniz. Araştırmalısınız. İşin kolayına kaçmak ya da sıfır beden olmak için (Seren Serengilin kafaları allak bullak etmesi gibi) çekilecek şey alınacak risk değil ve bu bir cesarette değil.
Yaşayanlar da o derece farklı ki, herkes yaşadığını ve bizzat başına geleni bilip anlatır, kendi doktorunun dediklerini esas alır, bazen tatsızlaşan yanlış bilgilendirmeler de bu yüzdendir.
Neyse ben Başak Şekerpare nin yardımları, bloğu ile çıktım bu yola 4 belki de 5 yıl önce, ama ancak kısmet oldu ve facebook sayfasına eklediği koordinatörlüğünü yaptığı değerli hoca Halil Coşkun un derlediği bilgilerle başladım bu konuda ayrı bir blog yapmaya. Yavaş yavaş benim karar sürecimi, doktorumu ve yaşadığım aşamaları da paylaşmak istiyorum sizinle :) An itibarıyla 5. ay içindeyim.
TIKLA

18 Ekim 2016

Orda Kimse Var mı?

Blog adresimi henüz bulamamış da olsam zaten yeni takipçi sistemi geldiği an yokolduğumdan kalan arkadaşlara tek tek kahvemi alıp gidebilirim evdeler mi diye bakabilirim diye düşünüyorum ama gördüğüm kadarıyla benim gibi yazmayı bırakmış çoğu :(

Bu kadar yıl içinde olanların bir özetinden sonra çok önemli sağlık ve hayatıma dair aldığım kararlardan ve tabii blogumu yazarken evde olan iki çocuğumdan bahsedeceğim size:)

Boş eve taşınma telaşında gibi hissediyorum kendimi, planlar hazır, bakalım yerleşebilecek miyim?
Bi kahve yapsana geç karşıma yorgunluğumu paylaş:) ister filtre ister türk kahvesi, nasıl seversen
çünkü ben yazmaya ve sohbete hep böyle başlarım..

Merhaba!

29 Kasım 2012

Uygulayıp başarılı olduğum tek liste:



ÖNCE LİSTE:

1- YAĞSIZ ETLER -
Izgara, fırın veya haşlama - yağ, margarin, zeytinyağı ve diğer yağlar yok.

2- TAVUK, HİNDİ - Derileri tamamen çıkarılacak - ızgara, haşlama veya fırında tereyağ, margarin, sıvı ve iç yağlar yok.

3- YAĞSIZ BALIK, DENİZ ÜRÜNLERİ -
Izgara haşlama veya fırında - Tereyağ, margarin, sıvı yağ ve iç yağları yok. Kokteyl sosu, ketçap, yaban turbu gibi şeylerin hepsi az miktarlarda yenebilir.

4- YUMURTA
tercihan katı olarak yenecek, fakat tereyağ, margarin, sıvı veya iç yağlar kullanılmadan istenildiği şekilde de yenebilir.

5- YAĞSIZ BEYAZ PEYNİR VEYA KAYMAĞI,
YAĞI ALINMIŞ SÜTTEN YAPILMIŞ PEYNİRLER.

6- GÜNDE EN AZ 8 BARDAK SU İÇMEK ŞARTTIR.

Dilediğiniz kadar çay, kahve (krema, süt veya şeker koymadan),
soda, maden suyu.
Bulunabilirse kalorisiz karbonatlı meşrubat,
kalori değeri olmayan sakarin türü tatlandırıcılar kullanılabilir.

Tuz, karabiber, baharat, kokteyl sosu, ketçap, turp gibi
çok kullanılan, çeşni veren maddeler serbesttir.

BAŞKA HİÇBİR ŞEYE İZİN YOKTUR.
BU LİSTEDE OLMAYAN ŞEYLERİ YİYİP İÇMEYİN.
------------------------------------------------
LİSTE BUDUR.MANTIĞI KISACA,DIŞARIDAN YAĞ VE KARBONHİDRAT ALMADIĞINIZ İÇİN,
VÜCUTTA YERLEŞMİŞ OLAN,ÜSTELİK BÖLGESEL YAĞLARINIZ BİLE GİDİYOR BOL SUYLA BİRLİKTE.AMAN SAKIN İHMAL ETMEYİN.ÇÜNKÜ SU BU DİYETİN ASLI.
YAĞLARI ATMAMIZ İÇİN VE BÖBREKLERİ TEMİZLEMEK,PROTEİNDEN DOLAYI YAKMAMAK İÇİN BOL SU İÇMELİYİZ.
GUT HASTALIĞI YADA KARACİĞER,BÖBREK RAHATSIZLIĞI OLANLARA TAVSİYE ETMEM ŞAHSEN.HER BÜNYEYE CEVAP VERİCEK REJİM FARKLIDIR.
BENİ BU ÇÖZÜYOR ANCAK.

HER GÜN EN AZ YARIM SAAT KARNINIZI İÇERİ ÇEKEREK VE DOĞRU NEFES ALARAK
 HIZLI YÜRÜYÜŞ YAPMANIZ DURUMUNDA DİYET HIZLANIYOR ASLA SARKMA OLMUYOR ZATEN BU DİYETLE.
VE SADECE YEDİKLERİNİZ SİZE FAZLADAN 275 KALORİ YAKTIRIYOR
AMA SEBZE VE MEYVE VS OLMADIĞI İÇİN DİYET SÜRESİNCE VİTAMİN TAKVİYESİ TAVSİYE EDİLİYOR."ONE A DAY" İ TAVSİYE EDERİM.