07 Kasım 2008

AŞK "A" DIR...

Aşktır bu.
Tutarsız kılandır.
Hangi filme gidileceğine, hangi şarkının insanın içine işleyeceğine karar verendir.
Bütün şarkıların adında, içinde, nakaratında, bestesinde, sebebinde yerini alandır.
Gittiğiniz her yolun başında onu görürsünüz.
Yolları kendine çıkarandır.

Vurulduğunuz, yakalandığınız ya da tutulduğunuz ilk anda artık kuralları koyandır.
Sizden yana gibi dururken, sizi en delik deşik yerinizden vurandır
Yağmur yağar, o mu gelmiştir.
Kapı çalar, onun sesidir.
Radyoda şarkı duyarsınız, o söylemektedir.
Gazetelerdeki resimler onun suretidir.
Her gördüğünüz odur.
Her yemek onun en sevdiğidir.
Yeni taşınan komşunuzdur.
Bindiğiniz metro ona gitmektedir.
Kediler onun dilinden konuşur.
Giydiğiniz elbise onun, baktığınız aynada gördüğünüz kendisidir.
Bu yüzden aşk A'dır.

Neden korkuyorsanız artık korkmazsınız.
Karanlık hoşunuza gider.
Trafiğe gece yarılarında tersten girmeyi,
bağırarak uluorta şarkılar söylemeyi,
tanımadığınız insanlarla yarenlik etmeyi öğretir.
İyi ki vardır.
İyi ki öyledir.
İyi ki yaşanmaktadır.

Korkusuzluktur
Bütün otobüslere son anda koşarak binebilirsiniz.
Vapurlara iskeleden açıldıktan sonra atlayabilirsiniz.
Trenlerden dışarı sarkabilirsiniz.
Nasıl olsa bir şey olmayacaktır.
Nasıl olsa aşk A'dır.

Anne merhametinin ötesinde, firavun gazabının üstesindedir.
Aşk dağlayandır.
Aşk paramparçadır.
Aşk için ağlanıyorsa gözyaşı ateştir, nardır.
Aşk, annedir.
Kıskançlıktır.
Dağlıdır aşk, yalnız ve kimliksiz bir derviştir.

Taşları kaynatıp çorba yapan, umudunu yitirmeyendir.
Aşk, acımaktır.
Dayanmaktır hep.
Belkidir yani.
Ya gelirsedir, daha çok da ya dönersedir.

Bekleyen şarkıların öznesidir aşk.
Madem ki gidiyorsunların tatlı telaşında son bir tesellidir.
Pencere camlarının buğusuna çizilen ırmakların,
büyük ağaçların, derin yağmurların resmidir.

Hiç yorum yok: